İslam âlemi olarak 11 Eylül 2018 Salı günü Sevgili Peygamberimizin (sas) Mekke’den Medine’ye hicretinin 1440. yılını ve Muharrem ayının ilk gününü idrak etmiş olacağız. Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır. Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır.
Hicret hadisesi, İslâm tarihinde dinin tebliğ ve Müslümanların dinî hayatlarını idamede yeni bir dönüm noktası olma niteliği taşır. İslâm dini hicret sayesinde, hür bir ortamda gelişme, yayılma, fert, aile ve toplum hayatında uygulanma imkânına kavuşmuştur.
Hicretle beraber, Müslümanlar Medine toplumunun idarî yapısında belirleyici konuma gelerek yönetimde söz sahibi olmuşlardı. Toplum hayatını tanzim eden yeni prensipler belirlenmiş, Müslümanlar ve Yahudilerin hak ve sorumluluklarını belirleyen, güvence altına alan meşhur "Medine sözleşmesi" imzalanmıştı. Buna göre, kimsenin tabii insan hakları keyfî şekilde ihlal edilemeyecek, kişilerin inandıkları dinin esaslarına göre yaşama serbestlikleri olacak; mala-cana tecavüzde bulunulmayacaktır.
Hicret, bir hayat tarzıdır. Her durumda zulmün ve zalimin karşısında hak ve hakikatin tarafında yer almaktır. Her türlü kötülüklerden ve zulümden arınarak, hayra, iyiliklere ve rahmete göç etmeyi temsil eder.
Hicrî senenin ilk ayı olan Muharrem Ayı’nın 10. günü; yani 20 Eylül Perşembe günü Aşure Günü’dür. Muharrem Ayı’nın diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Aşure Günü’nün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır. Peygamberimiz ’in muharrem orucu dediği orucun Aşûre orucu olduğu malumdur. Bu orucun, 9-10 ya da 10-11 Muharrem’de, iki gün olarak tutulması tavsiye edilmiştir.
Ne mutlu bugün hicretini hakka, hakikate, adalete, hayır ve iyiliğe doğru yapanlara. Bu duygu ve düşüncelerle İslâm âleminin yeni hicri yılını tebrik ediyor; Ülkemiz, milletimiz ve tüm İslâm âlemi için barış, huzur, mutluluk ve bereket dolu bir yıl olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Amin
Orhan GENÇ
Bolu İl Müftüsü